Kuşak Çatışmalarıyla Nasıl Başa Çıkılır?
Kuşak çatışması, farklı yaş gruplarının dünyaya bakış açıları, yaşam tarzları ve değerleri arasındaki farklılıklardan kaynaklanan anlaşmazlıklardır. Örneğin; bir anne baba için saygılı olmak büyüklerin sözüne itiraz etmeden kabul etmek olarak düşünülebilirken gençler açısından saygı karşılıklı konuşmak ve anlaşmak olarak kabul edilebilir. Bu farklılıklar aile bireyleri arasında pek çok zaman yanlış anlaşılmalara, tartışmalara ve iletişim kopukluklarına sebep olabilir.
Gençler ile yaşlı jeneresyonlar arasındaki anlayış farkları tarih boyunca olmuştur fakat günümüzde teknolojinin hızlı gelişimi ve bununla beraber toplumsal yaşamdaki değişiklikler bu farkı daha da belirgin hale getirmiştir. Aile içindeki kuşak farklılıkları her zaman bir sorun olmak zorunda değildir. Bireylerin birbirlerine olan doğru yaklaşımıyla aile içi iletişimi kuvvetlerinden bir duruma da dönüşebilir. Peki bunun yöntemleri nelerdir birlikte inceleyelim…
Empati Kurun
Her neslin dünyası kendi döneminin koşullarına göre şekillenir. Örneğin geçmişte anne babalar zorluklarla mücadele ederek dayanıklılık kazanmışken, günümüzdeki hızlı teknolojik gelişim ve dünyadaki dönüşümler gençlerin daha esnek bir yapı kazanmasını sağlamıştır. Bu farkı anlamaya çalışmak, ilişkilere yeni bir boyut kazandırır.
Yargılamadan Dinleyin
Ebeveynlerin çocukların fikirlerini direkt olarak reddetmesi ya da önemsememesi veya gençlerin anne babalarını “beni anlamıyorlar” diyerek suçlaması iletişime ket vurabilmektedir. Aile üyeleri birbirlerini yargılamadan dinlemeye ve anlamaya çalıştıklarında karşılıklı bir güven zemini oluşturulur.
Ortak Değerleri Hatırlayın
Karşılıklı sevgi, saygı, güven ve birlik aileyi bir arada tutan ortak değerlerdir. Bu değerlere odaklanarak iletişim kurmak aile üyeleri arasındaki anlayışı ve bağı güçlendirir.
Dengeli İletişim Kurun
İletişim kurarken otoriter bir tavır takınmak ya da aşırı serbest bir tutum sergilemek doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Her aile üyesinin kendini ifade edebildiği karşılıklı saygı, anlayış, empati ve güvene dayanan bir iletişim ortamı, çatışmaları minimuma indirir.
Zaman Zaman Geri Adım Atın
Tartışmaları kazanılması gereken bir savaşa dönüştürmek aile içi iletişime büyük zararlar verir. Bazen karşınızdakinin düşmanınız olmadığını hatırlamak ve susmak, ortamı yumuşatır. Sorunu konuşmak için sakinleştiğiniz daha uygun bir zamanı beklemek hem duygusal olarak kontrolü sağlamanıza hem de birbirinize karşı kırıcı olmadan sorunları çözebilmenize fayda sağlar.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Kuşak çatışması nasıl anlaşılır?
Aile içerisinde fikir ayrılıklarına, değerlere ve empati eksikliğine dayanan tartışmaların çoğalması kuşak çatışmalarının bir yansımasıdır. “Bizim zamanımızda böyle değildi, siz bizi anlamıyorsunuz” şeklindeki ifadelerin çoğalması da bu çatışmaların varlığının bir işareti olarak karşımıza çıkabilir.
Genç-ebeveyn çatışmasını nasıl çözebiliriz?
Her şeyden önce karşılıklı saygı ve anlayışın inşa edilmesi önceliklidir. Empati kurmak, eleştirmeden dinlemek, duyguları samimi bir şekilde ifade etmek ve ortak noktalar bulmaya çabalamak faydalı olacaktır.
Farklı değerleri nasıl uzlaştırırız?
Aile üyelerinin birbirlerinin fikirlerini karşılık bir anlayış ve saygı içerisinde dinlemeli, ortak noktalar bulmaya çalışmalı ve uzlaşmaya açık olmalıdır. Bu şekilde kurulan iletişim birbirini anlamayı da beraberinde getirecektir.
Aile içi değer çatışmalarında neler yapılır?
Öncelikle sakin kalmaya çalışmalı, karşı tarafın ne demek istediğine kulak vermeli, samimi ve saygılı bir iletişim kurarak ortak çözüm yolları aranmaya çalışılmalıdır. Empatik ve hoşgörülü yaklaşım çatışmaların yapıcı bir şekilde çözüme ulaşmasını sağlar.
Birbirimize olan saygımızı nasıl koruyabiliriz?
Karşılıklı sınırlara saygı duymak, kırıcı davranışlardan uzak durmak, eleştirmeden dinlemek ve karşımızdakinin fikirlerine değer vermek saygıyı canlı tutar. Teşekkür etmek ve özür dilemek gibi basit ifadelerde bu durumu pekiştirir.
